Kıdem tazminatında fonlu sisteme geçilmesine imkân tanıyan yeni modelin çalışmaları tamamlandı. Yeni işe girenler zorunlu olarak fonlu sisteme dahil olacak. Devlet de fona katkıda bulunacak, böylece çalışanın 30 günlük kıdemi korunacak.
Önümüzdeki dönem,
çalışma hayatı ile ilgili çok önemli düzenlemeler yapılacak. Bunların başında
da neredeyse 40 yıldır gündemde olan ama bir türlü çözülemeyen kıdem tazminatı
sorunu geliyor. Hükümet, sorunun çözümünde kararlı ve önümüzdeki günlerde kıdem
tazminatında fonlu sisteme geçilmesine imkân tanıyan yeni modeli gündeme
getirecek. Çalışmalar tamamlandı ve kıdem tazminatı fonunun detayları da belli
olmaya başladı. Peki, hem işvereni hem de çalışanı yakından ilgilendiren fonlu
sistem nasıl olacak?
HER
ÇALIŞANA BİR HESAP
- İşsizlik fonu
gibi kıdem tazminatı fonu kurulacak. Her çalışanın bir fon hesabı olacak.
- Yeni işe girenler zorunlu
olarak fonlu sisteme dahil olacak. Ancak mevcut çalışanlar ya da emekliliğine
az zaman kalanlar isterlerse fona girmeyecek. Ayrıca çalışanın geriye dönük
haklarının korunması için de işçi ile işverenin anlaşması halinde kıdemler fona
aktarılabilecek.
- İşveren,
çalışanı için ödeyeceği kıdem tazminatı tutarını yine çalışanın fon hesabına
yatıracak. İşverene aktarım için belirli süre tanınacak.
- Çalışanın her bir yıl için hak kazanacağı 30 günlük kıdem
korunacak. Ancak işverenin bundan doğan prim yükünü hafifletmek için devlet,
kıdem tazminatı fonuna katkıda bulunacak. Böylece kıdem konusunda işveren de
rahatlatılmış olacak. Devlet katkısının miktarı ise henüz netlik kazanmadı.
- Yeni sistemde
çalışanlar kıdeminin yatıp yatmadığını ve ne kadar birikimi olduğunu takip
edebilecek.
- Çalışan bir günde çalışsa, üç günde çalışsa bu süre
içinde hak ettiği tazminat miktarı fona yatırılacak.
DEVLET
KATKISI DA OLACAK
- Fonun garantörü
devlet olacak ve kıdem konusunda işveren ile çalışan karşı karşıya gelmeyecek.
- İşten ayrılma, işten atılma ya da iş değiştirilmesi gibi
durumlar, kıdem açısından sorun yaratmayacak. Çünkü hesap, çalışanın adına
olacak ve işveren bu hesaba dokunamayacak.
- Çalışan, fonda
biriken parasına belirli süre el süremeyecek. Belirli süre çalışılması ve prim
ödenmesi halinde kıdemine el sürebilecek ve bu da fondaki paranın tamamını alma
şeklinde olmayacak. Emeklilik hakkını elde eden çalışan kıdemindeki tüm
birikimi de çekebilecek. Aynı şekilde çalışanın vefatı halinde de kıdem
tazminatı fonundaki birikimi varislerine ödenecek.
- Çalışan kendi isteğiyle
işten ayrılsa bile kıdem tazminatına hak kazanacak.
- Yeni sistemde
şirket zora düşse, iflas etse de çalışanın kıdemi yanmayacak.
- Çalışanın kıdem tazminatı
hesabındaki birikimleri değerlenecek. Bu değerlenmenin özel sektör eliyle mi
yoksa başka bir yöntemle mi olacağı konusu ise henüz netleşmedi.
- İşsizlik fonundan,
kurulacak kıdem tazminatı fonuna aktarım olmayacak.
KIDEM,
NEDEN SORUN?
- 13 milyon
çalışandan sadece 2 milyonu kıdem tazminatı alabiliyor, yüzde 70’i alamıyor.
100 işçiden 15’i kıdem tazminatına hak kazanıyor.
- Kayıt dışılık nedeniyle 100 çalışandan 35’inin kıdem
hakkı bulunmuyor.
- Geçen sene 13
milyon çalışana karşılık 19 milyon çıkış bildirgesi yapıldı, çıkanların sadece
yüzde 15’i kıdemini alabildi.
- Bir işçinin yılda 3-4 kez
işe giriş çıkışı yapılıyor.
- Çıkış
bildirgelerinin yüzde 80’i bir yıldan az çalışan işçilerden oluşuyor.
- Mahkemelerdeki iş
uyuşmazlığı davalarının yüzde 70’i kıdem tazminatı alamamaktan kaynaklanıyor.
- İflas eden
şirketlerde çalışanlar kıdem tazminatlarını alamıyor.
N.Doğan-www.hurriyet.com.tr
0 yorum:
Yorum Gönder